Özgür Eğitim - Joel Spring - A Primer of Libertarian Education - E-Kitap E-book

May 6, 2018 | Author: Anonymous | Category: Documents
Report this link


Description

Joel Spring ÖZGÜR EGÍTÍM ÖZGÜR EGÍTÍM & EGÌTÌMÌNÌN RADÌA EESTÌRÌSÌ itlesel okul egitiminin amacì, vatandasì ve isçiyi modern sanayi devleti için yetistirmekti. Toplumda radikal bir dönüsüm saglamayì hedefleyenler, var olan toplumu sürdürmek üzere örgütlenmis egitim sistemlerine karsì oldukça elestirel bir tutum takìnmìslardìr. Radikal elestirinin belli baslì temalarì, okulun politik, toplumsal ve ekonomik gücü etrafìnda toplanìyor. Bu temalar üç büyük egitim elestirmeninin çalìsmalarìnda islenmistir. William Godwin, Francisco Ferrer ve Ìvan Ìllyich Godwin devletin özgül ideolojisini okullarda yayabilmesi ile kazanacagì politik iktidara karsì çìkan ilk egitim elestirmenlerinden biriydi. Ferrer kitlesel devlet okulu egitimine ve bu egitimin 19. yüzyìlìn yeni sanayi ekonomileri için iyi egitilmis ve iyi denetlenen isçiler üretmedeki rolüne egilmistir. IIIich okul egitimi ile toplumsal sistem arasìndaki iliskiye yönelik elestirilerin son temsilcilerindendir. Radikaller, politik ve toplumsal sistemi itaatkar bir sekilde kabul etmeyecek, otoriter olmayan kisiler yaratacak bir egitim sistemi ve bir çocuk yetistirme süreci açmìslardìr. Godwin'in öne sürdügü görüslerin en güçlü olanì egitimdi. Çünkü "Yönetim her zaman yönetilenin görüsüne dayanmak zorundadìr. Yeryüzünde en çok ezilen insanlarìn bir defa düsünce biçimlerini degistirmelerine izin verin, artìk özgür olacaklardìr¨ diyordu. Godwin milli egitime bazì noktalarda karsì çìkar. Ìlk olarak politik kurumlarìn,zenginlerin iktidarì gasp etmesini onayladìgìnì; Ìkinci olarak büyük ve merkezilesmis devletlerin gelisiminin, milli zafer ugruna girilecek maceralar, vatanseverlik ve uluslararasì alanda ekonomik ve kültürel rekabet gibi -ireye son derece az faydasì dokunacak degerlerin yüceltilmesine neden olacagìna inanìyordu. Godwin'in milli egitime karsì çìktìgì baska noktalar da vardì. Gençligin, ne kadar mükemmel olursa olsun, anayasaya saygìlì olmak üzere egitilmesi dogru degildir. Godwin, adil bir toplumun ancak tüm insanlarìn akìllarìnì özgürce kullanmalarìnìn sonucunda ortaya çìkabilecegine inanìyordu. Bu nedenle Godwin ülkedeki yasalarì ögreten bir milli egitime karsì çìkìyordu. Ferrer, Ìspanyol anarsisti ve egitimcisidir. Ferrer için en merkezi sorunlardan birisi hükümetin egitim üzerindeki iktidarìnìn kìrìlmasìydì. Milli okullarì örgütleyenler hiçbir zaman bireyin yüceltilmesini istemediler; kölelestirilmesini istediler. kullar, her grubun kendi hedefleri dogrultusunda kullanmaya çalìstìgì büyük bir savas alanìna dönmüstür. ükümet okullarìn sadìk yurttas, itaatkar ve egitimli isçiler yetistirilmesini istiyordu. Ferrer devletin, zenginlerin çìkarlarìnì korumak için ve sanayinin ihtiyaçlarìnì karsìlamak için egitimi kullandìgìna inanìyordu. Godwin aklì zayìflatan ve insan özgürlügünü kemiren seyin disiplin yöntemi ve ögretim teknikleri oldugunu ileri sürer. Bu yüzden geleneksel sìnìfì ve liberal talepleri reddeder. Ìllich ve Amerikan egitimcileri egitimi bireysellestirerek ve bireysel ihtiyaçlarì karsìlayarak geleneksel sìnìfìn üstesinden gelmeye çalìstìlar. Ìllich yoksullarìn, okulda daha fazla okul egitimi görmüs olanlarìn, üst sìnìflarìn önderligine boyun egmeleri gerekliligini ögrendiklerini ileri sürer. kul, özel bir politik ve ekonomik ideoloji tarafìndan kullanìlìr. Godwin ve Ferrer'e göre okulun toplumsallastìrma süreci, devletin otoritesine boyun egecek ve sadìk isçiler olarak çalìsacak yurttaslar yetistirir. endi kendine sahip oIma Radikal egitim teorileri, özgürlük düsüncesini, yasa önündeki politik özgürlük ve esitlik seklindeki bildik anlamìnìn ötesine götürerek kisinin kendi inançIarì, eyIemIeri üzerindeki denetimi seklinde genisletir. uskusuz bir çok egitim sisteminin amaçlarìndan biri inançlarìn içsellesstirilmesi ve var olan toplumsal yapìyì sorgusuzca destekleyecek bir vicdanìn gelistirilmesidir. endi kendine sahip olma arayìsì içsellestirilmis otoriteden ve ideolojik tahakkümden kurtulmaya izin verecek bir egitim yöntemi ya da kurumsal bir düzenleme bulmaya yöneltilmistir Bilgi, insanlar tarafìndan kullanìlmaktan çok insanlarì kullanan bir seye dönüsür. Örnegin Francisco Ferrer 19. yüzyìlìn sonlarìnda, aritmetik bilgisinin bir bireysel kullanìm aracì olabilecegi gibi, sanayi sistemine köleligin bir aracì haline de gelebilecegini ileri sürdü. Ferrer, ögretmenin rolünün bireyin aklìnda gelisecek düsünce tohumlarìnì ekmek olduguna inanìyordu. Düsünce tohumlarì pozitif bilimlere ait olmalìydì. !ozitif bilimlerin ögretilmesinin tek amacì, aklìn kullanìmì için bir temel saglamaktì. Egitim bir kisiyi iyi bir yurttas, dini bütün bir insan ya da iyi bir insan yapmak üzere tasarìmlanmamìstì. Bu tür hedefler dogmatik, ne olunmasì gerektigine dair bir ideal dayatma olarak görülüyordu. Ferrer'in modern okulunda ödül ya da ceza olmamasìnìn nedeni buydu. Özel bir hedefi ya da amacì olmayan bir egitim sürecinde, cezalandìrìlacak hiçbir sey olmadìgì için çocuklar ödüllendirilemez ve cezalandìrìlamazlardì. Özgür okul hareketi fazlasìyla yapìsallasmìs ve rasyonellesmis bir dünyada öz gelisim için bir ortam olusturma yönünde bir girisimdi. Özgür okul düsüncesinin bir habercisi 1940'lardaki özgür oyun alanì hareketinin gelisimiydi. Serüven oyun alanìnìn temel ilkesi sadece ham madde ve aletlerle kereste, çiviler, hurda metaller, kürekler ve insaat malzemeleriyle donatìlmìs olmasìydì. Salìncak ya da tahterevalli gibi kurulu oyuncaklar yoktu. Esas olarak çocuklara oyun alanlarìnì insa etmek yìkmak ve yeniden insa etmek üzere araçlar veriliyordu. Özgür okul radikal ve deneyseldir; notlar, rekabetçi sìnavlar yoktur. içbir çocuk istemedigi zaman çalìsmaya ya da sorularì yanìtlamaya mecbur bìrakìlamaz. Ìlk bakìsta notlar, karneler ya da sìnavlarìn olmadìgì durumda radikal olan çok az sey var gibi görünecektir; ancak olmasì gereken budur. BÌÌNCÌN GEÌSMESÌ: MARX'TAN FREÌRE'YE Freire egitim yöntemlerini Marksist bilinç kavramìyla birlestiren bir perspektif gelistirdi. Ögrenme, irade ve toplumsal eyleme baglanarak düsünce ve eylem ayrìmìnìn üstesinden gelinir. Freire, herkesin kendisini etkileyen toplumsal güçlerin bilincine vardìgì, bu güçler üzerinde düsündügü ve dünyayì dönüstürmeye gücü yettigini iddia eder. Toplumsal bilinç olamayìnca, insanlar tarih akìsì içerisinde sadece tarihin etki ettigi seyler olurlar. Bu ezilme durumuna "Sessizlik kültürü¨ der Freire. Sessizlik kültürü, basit cehaletin ürünü olabilecegi gibi egitimin de ürünü olabilir. Freire'nin egitim yöntemi, dilin ve ögrenmenin yasam süreçlerine baglanmasì, düsünce ve eylem ayrìmìnìn ortadan kaldìrìlmasì amacìnì tasìr. !raksis, Marx'ìn insanìn parçalanmasìna ve yabancìlasmasìna katkìda bulundugunu ileri sürdügü düsünce ve eylem ayrìmìna son verecektir. Marx'ìn yorumuna göre, bu ayrìmìn kökenleri sìnìf ayrìmìnìn tarihi gelisiminde ve is bölümünde yatmaktadìr. Freire, geleneksel egitimin "yìgmacì¨ egitim yöntemi, ögrencinin ögrenme süreci içerisinde özne degil, bilginin yerlestirildigi bir nesne oldugu düsüncesi dedigi seye dayandìgìnì ileri sürer. Yìgmacì teorinin ögreneni bir nesneye dönüstürmesi olgusu, temel sorunun toplumda degil bireyde oldugu varsayìmìnì yansìtìr. Yìgmacì egitim özgürlestirici degildir ve ezilenlerin itaatkarlìgìna ve yabancìlasmasìna katkìda bulunur. Freire'nin yöntemini amaçlarìndan biri, bir sessizlik kültürü içinde yasayanlarìn, hakim sìnìfìn içsellestirilmis imgesinden kurtulmalarìna yardìm ederek, kendilerini anlamalarìnì saglamaktìr. Rogers'in terapisi ve "ögrenci merkezli ögretim¨ dedigi sey, Freire'nin düsüncelerine çok benzeyen bir kendini gerçeklestirme ve kendinin farkìnda olma anlayìsì üzerinde temellenir. Sonuç olarak, Freire'nin yöntemi gerçek ve önemli sorunlarla ilgilenmeye dayanìr. Sorunlar yapay olamaz. isi kendi kendinin farkìnda olmalìdìr, böylece birey kendi kaderini belirleme sansìna sahip olacaktìr. ÇC&G& ÇC&&TAN &RTARMA Wilhelm Reich ve A.S.Neill, çocugu çocukluktan kurtarmak derken, onu toplumsal ve ekonomik güçlerin elinden kurtarmayì kastediyorlardì. Dünyamìz çocuklugun fiziksel, ahlaki ve cinsel sorunlarìyla saplantìlì bir sekilde ugrasìyor. Aile ve okul el ele vererek çocugu yetiskin toplumundan uzaklastìrdìlar. Ailenin, kilisenin, ahlakçìlarìn ve yöneticilerin kuruntularì çocugu simdiye kadar yetiskinlerin arasìnda kullandìgì özgürlükten yoksun bìraktì. Çocugu belirli bir ahlaki ve toplumsal ideale uydurmaya çalìsan kurumlardan kurtulmamìz zorunludur. Bu okulun ortadan kalkmasì demektir. B&GÜNÜN GERÇEERÌ VE GEECEGÌN ÜMÌTERÌ Toplum verimli bir isleyis hedefine sahip bir makine olarak görülür. Bu modelde çocuga üzerinde çalìsìlacak ve toplumun iyiligi için biçimlendirilecek bir nesne olarak görülür. Modern lise, meslek seçimi testleri ve görüsmeleri hep toplumsal makinenin verimliligini artìrmanìn bir amacì olarak görüldü. am insan kaynaklarì olan çocuklar sìnìflanacak ayìklanacak, biçimlendirilecek ve bulunduklarì okullardan toplumda kendilerine uygun yerlere yollanacaklardìr. Ìkinci modelde ise ilgilenilen sey bireysel özerkligin arttìrìlmasìdìr. Toplumsal degisim hedefi, artan bireysel katìlìm ve toplumsal sistemin denetlenmesidir. Bu model, modern toplumsal kurumlarìn gücünün büyük ölçüde halkìn, bu kurumlarìn otoritesini ve mesruiyetini kabul etme gönüllülügüne dayandìgì inancìna baglìdìr. Özgürlükçü egitim biçimlerinin bugünkü ve gelecekteki gelisimlerinin karsìsìna çìkan en ciddi sorunlardan biri, egitim yöntemlerini politik ve toplumsal bir ideolojiden ayìrmaya yönelik tehlikeli egilimdir. Egitimin toplum üzernde radikal bir etkiye sahip olma potansiyelinden söz etmenin iki farklì biçimi oldugu açìkça anlasìlmalìdìr. Bir yandan Freire'ninki gibi egitim sistemleri, bireyleri toplumda radikal bir degisim olusturacak sekilde hareket edebilecekleri sekilde özgürlestiren bir yöntem saglayabilir. Öte yandan aile yapìsì zayìflatan günlük bakìm merkezi durumunda oldugu gibi, bir egitim kurulusunun kendisi dogrudan toplumu etkileyebilir. ìsacasì, okul öncelikle politik ve toplumsal bir kurum olarak görülmelidir. Egitimde anlamlì bir degisiklik yapmaya yönelik herhangi bir plan egitimsel iktidarìn bütün yelpazesini etkilemelidir. Atìlabilecek ilk adìmlardan biri zorunlu egitimin kaldìrìlmasì olacaktìr. Zorunlu egitim çocugu ekonomik sömürüden korur ve zamanìnì doldurur, egitimin artan süresi çocugun aile yapìsìna bagìmlì olma süresi uzar. Var olan egitim yapìsìnìn yok olusuna okul kavramìnì modern teknolojik toplumda çag dìsì oldugunu kabulü eslik edebilir. 19. yy'da okul sadece bir toplumsal denetim kaynagì olarak degil bütün bilgi malzemelerin, kitaplarìn ve ögretmenlerin bir araya getirilecegi bir merkez olarak görülüyordu.


Comments

Copyright © 2024 UPDOCS Inc.